5 Ocak 2010 Salı

AH




Arabalardan hiç anlamam.Hiç ilgimi çekmediler.Ah bir ehliyet alsam var ya ... şeklinde cümlelerde kurmadım hiç.

Fakat fotoğrafta olduğu gibi : Hızlı gitmesinden başka bir özelliğini istemediğim , yukarıdaki gibi bulutlu bir havada , kaymak gibi bir otobanda sürücü koltuğunun yanındaki koltukta uzun yol seyahati yapmaya bayılırım.Sigara içildiği için yarı açık cam ve o camdan gelen sert rüzgar sesleri.Kasetten ya da cd den sıkınıldığı için açılan radyoda - muhtemelen Trt - çalınan bildiğin ama normal zamanda hiç dinlemediğin müzikler.Mahmur gözler...Dışarıya atmaya çalıştığın küllerin üstüne gelmesi...Ayağının altında birşeyler olmasından dolayı çok rahat oturamaman...

İhtiyacım var.
Ah akıp gidiyor hayat.





Katil




-Tabi biliyorum suç işlediği için hapiste olan herkes Tatar Ramazan değil yani doğru tabiriyle kader mahkumu değil ama hepsine hak veremesemde en azından bir kısmına işledikleri suçlar için zaman zaman hak verebiliyorum , hak veresim geliyor...İnsanlarla yaşamak zor.Özellikle Taksim gibi insanların motif değiştirerek en kaba tabiriyle kendilerini yasal yollarla pazarladıkları yerlerde.Bir bok zannediyolar derler ya onun tam karşılığı.Kızdıran olaylara hiç girmiycem fakat kimsiniz ulan siz hey siz kimsiniz ama size kim nesikimsiniz diyesim gelmiştir.

-Birde şemsiye taşıyan insanlar.Öküzsünüz öküz.Mümkünse yağmurdan korkmayan ve haliyle şemsiye taşımayan insanların yaşadığı yerlerde yaşamak istiyorum.Bazı yerlere girince açılmıyordu şemsiyeler.Açılan şemsiyelerin giremediği yerlere bizler girmek istiyoruz .... :)


-Sugaraya zam geldi.Fahiş fiyat uygulayıcısı fahişenin torunları....

-Hiç zevk alamıyorum.